20 Haziran 2012 Çarşamba

Mutluluklar

Yine bir sabah ezanı. Sabah olmak üzere bense hala uyumuş değilim. Birazdan hacı amcalar sabah namazına kalkacak. Bir çok insan gibi abimde horul horul uyumakta. Odamın zifiri karanlığını aydınlatan bilgisayarımın ekranı karşısında cin gibi gözlerle o muhteşem yeni resmini saatler olmuş farkında bile olmadan hayallere dalmış izliyorum. Uykunun tek bir harfi bile gözlerime uğramamış. Gözlerim gözlerine bakmakla meşgul. Ne kadar da güzelsin.
Ama bu fotoğrafta eksik olan bir şey var. Yanında ben yokum. Hoş yanında olsam nete yüklemezdin. Malum sen ilişkimizi gizli yaşamayı sever beni herkesten kıskanırdın. Yanında başka bir lavuğun olmaması güzel. Belki de ben görmüyorum ama o fotoğraf çekilirken o kare dışında bir yerlerde seni izliyor. Belki de o yüzden bu kadar tatlı gülmüş ve mutlusun. Sahi mutlu musun?
Allah var hiç almadım başkasıyla birlikte olduğun haberlerini. Belki sende hala beni unutamadın, belki biraz kafa dinlemek istiyorsun, belki de aman sakın ha Soner duymasın diye tembihledin tüm ortak dostlarımızı. Unutmamışsındır eminim ''benden başkasıyla olursan onu öldürürüm'' laflarımı. Onu benden koruyorsun belki de. Herkes azını sıkı tutuyor kimseyle haberlerini almıyorum. Sahi hiç biri senden bahsetmiyor ben nsormadıkça. Oysa önceden hepsi seni anlatırlardı. Ben de fark ettirmeden konuyu sana getirmek halini hatrını öğrenmek için şekilden şekile giriyorum onlarla birlikteyken. İyi olduğun haberleri almak sevindirici. Duydum bana hala kızgınmışsın. Senden sonra eski sevgilimle barışmama çok kızmışsın, dönmem demişsin. Zaten dönme diye yaptım. Böylesi senin için daha iyi biliyorum. Aşkımızın şerefine kaldırılacak daha onca kadeh vardı ama hepsi kırık paramparça, birbirimize kırgın kalplerimiz gibi tıpkı.
Birlikte geçirdiğimiz 1.5 yıl dile kolay. Tabi arada ayrılıklarımızı saymazsak. Ama biliyorsun o zamanlarda da deli gibi bir birimizi seviyorduk. Senle birlikte de ayrı da yapamadık, her defasında. Ama her ne olursa olsun şimdi geriye dönüp baktığımda tek bir pişmanlık yok içimde geçmişe dair. Tek pişmanlığım bir birimizle son günümüzden. Keşke olaylar öyle gelişmesiydi. Sen de beni anla artık uzaktan sevmek yetmiyordu. Bende seni anlıyorum parlak bir gelecek seni bekliyordu. Hazırlanman gereken bir sınav vardı. O sınav oysa benim umrumda bile değil. Benim umrumda olan tek sendin, geleceğim sen. 
Aylar geçti hala unutmadın mı diyeceksin belki rast gelir de bu satırları okursan. Evet bir ara silik silikti yüzün hafızamda. Belki unutmaya çalışmaktan artık unuttum sanmıştım. 
Aynı mahallede olmamıza rağmen ayrıldıktan sonra yolda hiç karşılaşmamız çok ilginç. Kader bile istemiyor birlikte olmamızı bak. Aynı kader seni bana unutturmuyor da. Ve birlikte olmamazı gerektiren seninde bildiğin burda saymak istemediğim daha birçok neden. Dedim ya kader.
Uzun zamandır yalnızım. Dostlarımın da dediği gibi belki de cidden artık seni unutup yeni bir ilişki yaşamam gerek. Uzun süre seni unutturabilecek o kişiyi aradım ve bir gün farkettim ki Yeni birini aramıyorum aslında arıyomuş gibi yapıyorum, ve her arıyomuş gibi yapıp bulamayışımda seni daha çok özlüyorum.  Hiç biri sen gibi değil. Tam da bu günlerde Kenan Doğulu ikimizi anlatırcasına bir şarkı yapmış ''Bal gibi'' en azından benim için öyle. Bütün gün başa sarıp sarıp dinliyorum. ''Kimse sen gibi kimse ben gibi olamaz biliyoruz ikimiz de bal gibi'' Hala seni seviyorum. Tüm tweetlerim sana seninse üstüme alınabileceğim tek bir tweetin bile yok. Belli ki mutlusun. Mutluluklar; sözlük anlamı dışında ''inşallah benden ayrıldığına pişman olursun'' anlamında da kullanılır. Mutluluklar prenses, mutluluklar.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
;