26 Temmuz 2012 Perşembe 0 yorum

Şimdilik Deniyorum

Yeniden sevmeye çalışıyorum şu zamanlar. Heveslenmek istiyorum farklı birine yeniden. Unutmaya çalışıyor gibi görünmüyorum, unutmaya çalışıyorum seni gerçekten. ''Boş ver sen daha iyilerine layıksın'' diyen dostlarımın söyledikleri bir kulağımdan girip diğerinden çıkmıyor artık. Beynimde yankılanıyor uzun uzun. Evet ''ben daha iyilerine layığım'' diyorum sürekli tekrar ederek. İnanıyorum en iyisi de bazen buna. Güveniyorum kendime artık hiç olmadığı kadar. 
Seninle anılarımızın olduğu sokaklardan geçip kendime acı çektirmeyi bıraktım, farklı sokaklar keşfediyorum evimin yoluna çıkan. Önüme engeller çıkmıyor artık, karşıma çıkmıyorsun gülümsediğim bir zamanda boğazımda düğümler yaratarak. Aşk kelimesi artık seni ifade etmiyor benim için. Aşk demek; yeniden yaşayabilir olmak, hayata kaldığım yerden devam etmek, hatta yeniden doğmak demek artık. 
Aşık olmaya çalışıyorum, günün 24 saati seni düşünmek yerine. Farklı şeyler düşünüyorum. Yeni kişilerle tanışıp, hayattan zevk almaya başlıyorum yavaş yavaş eskisi gibi. Eski bir ben oluyorum eskisinden daha da yeni. Yaşadıklarımdan ders alıyorum artık. Olgun düşünüyorum, olgun kararlar alıyorum hayatıma dair. Seni gerçekten unutma kararı aldım. Gerçekten başkası olsun istiyorum artık. Şimdilik senin gibi birisini bulamadım ama; senin gibisini aramayı bıraktığım ve farklı birisine aşık olmayı başardığım gün, her şey farklı ve eskisinden daha güzel olacak. O gün sen gerçekten olmayacaksın. O gün ben yeniden mutlu olacağım. 
24 Temmuz 2012 Salı 0 yorum

İsimsiz Bir Yazı

Sevdiğini kaybetmek nedir bilir misin? Yok hayır öyle kaybetmek değil, bildiğin kaybetmek. Toprağa vermek onu birlikte mutlu bir hayata söz vermişken. Çocuklarınızın, komşularınızın bile hatta, hayalini kurmuşken. Önceden kaybettiklerine komşu bir mezara bırakıp gitmek onu, ne demek bilir misin? Yerli yersiz geliyor ölüm. Erken geç dinlemiyor kader. Allah sevdiklerini erken alırmış yanına, bazen sevdiklerimiz oluyor o aldıkları. Sevinsek mi üzülsek mi bilemiyoruz. Onsuz bir hayata alışmak zor. Onsuz bir hayat yaşarken ölmek gibi. ''Başın sağ olsun'' lafını sık duyacağım dostlardan sağ olsunlar. Ölenle ölünmez diyecek bir çoğu da eminim. Evet ölenle ölünmez ama yaşanmaz da ölensiz. Benim hayatım oydu. Hayatımı kaybettim.
23 Temmuz 2012 Pazartesi 0 yorum

Karşı Kaldırım

Yeni bir günün ilk ışıkları. ''İlerideki ışıklardan sağa dön ikinci ev'' der gibi tarif ettim seni pencereme konan güvercine. Sonra fark ettim ki her yolum sana çıkıyor açık adresini bile bilmediğim. Sora sora bağdat bulunur, seve seve bir hal oldum ama hala aşkıma bir karşılık bulamadım. Sen bana Bağdat'sın ben sana yolcu. Eski bir yolcu otobüsünün cam kenarında düşlerim. Klimalar bozuk, hava sıcak, yokluğun ise ondan daha sıcak yakıyor içimi. Bilet alacak param kalmamış aşka dair. Anlayacağın mecalim yok sevmeye, sevilmedikçe. Verilen adres yanlış her seferinde, adresteki ev boş. Sen yoksun, beni seven. Taşınmışsın aylar önce oradan. Beni umursamadığın, sevmediğin bir kente aldırmışsın ikametini. Her yer kapı, duvar. Aşk; yağmur yağdığında pencereden bakan arap kızı misali izliyor sel olmuş göz yaşlarımı güneşlikleri örtülü pencerenden. Şemsiye açıyor umutlarım ıslanmamak adına. Hala döneceğini umut ediyorum evinin karşı kaldırımında oturmuş. Kaldırım taşları soğuk. Burada olsan belki kızardın taşa oturdum diye tıpkı annem gibi. Belki en az annem kadar severdin beni tekrar. Ama yoksun. Yokluğun deli gibi içime oturmuşken, taşa oturup üşütmüşüm çok mu? O evde olmadığını, artık beni sevmediğini düşünmekten üşütmek üzereyim zaten. Fark ettim ki pencerendeki güllerin solmuş. Onları benden çok severdin diye kıskanırdım. Dön artık, dön. Benim için değil onlar için dön. Sen yine onları benden çok sev, ben karşı kaldırımdan seni seveyim.
22 Temmuz 2012 Pazar 0 yorum

Aşk Nedir?

''Aşk nedir?'' diye durmadan soruyorlar hep bana. Tuhaf bir his kaplıyor içimi. Değişik düşünceler, içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Düşünüyorum saatlerce cevabını, bulamıyorum. Sonra fark ediyorum ki bilmiyorum.
Oysa ''aşkım'' dedim birçok kadına. İnsan anlamanı bilmediği bir kelimeyi neden kullanır ki. En kötüsü de aşkım demek için aşık olmak gerekir. Aşık olmak ne bilmeden nasıl aşık oluyorum? Yoksa aşk değil mi sandığım? Aşk değilse ne? Kim bu aşkım? Neden elini tutuyorum? Neden ona ''seni seviyorum'' diyorum? Neden ''aşık mısın?'' dendiğinde evet diyorum? Aşık mıyım? Aşk mı?
''Aşk mı? Bence aşk; aşkım demek birine, aşık olmak, birinin elini tutmak, seni seviyorum demek, birlikte olmak vs.'' İşte bir çok insanın fikriyatında aşk bu. Oysa değil bence.
Aşk heves etmek en başta. Başkalarına özenmek, istemek, aramak, bulmak, elde etmeye çalışmak, elde etmek, mutlu olmak, mutlu etmek, alışmak, bağlanmak, sevmek, sevilmek, birlikte vakit geçirmek, ayrıyken özleyip, özlenmek, hayatının geri kalanını ona göre şekillendirmek vs. vs. Aşk başlı başına hayat. ''Hayatım'' diyebileceğin birini bulmak aşk, onda hayatı bulmak, hayatını ona sunmak, birlikte güzel bir hayat demek. Şimdiye dek birlikte olmadığınız eski hayatınıza, kaybettiğiniz günlere üzülmek demek aşk.
Aşk ayrılmak demek gerekirse severken. Gerekirse terk etmek demek iyiliği için onun. Kendinden çok onu düşünmek demek aşk.
Aşkta bencilliğe yer yok. Yalan, ihanet, aldatma, itaatsizlik, güvensizlik olmaz aşkta. Olsa aşk olmaz onun adı. Ayrılık olur, mutsuzluk, yalnızlık olur. Bazen böyle şeyler olur ama affetmektir aşk. Görmezden gelmek, bir daha olmayacağına, düzeleceğine söz vermek sözünü tutmaktır aşk. Unutmaktır yaşanılan kavgaları, kırgınlıkları. Unutamıyorsan ayrılmaktır sonsuza dek. Sonra unutulmak, unutmaya çalışmak, unutamamaktır çoğu kez aşk. Sonrası acı. 
Anlatamadım yine değil mi? Çünkü aşkı yaşamadım hiç. Aşk yaşamaktır. Yaşamak. 
Yaşamadıysam tüm bunları nereden biliyorum? Neden mutsuzum ve seni hala unutamıyorum? Bu halimin, duygularımın sebebi nedir? Aşk nedir?




Aşk bir gülümseme sebebi. http://leavemealonepal.tumblr.com/
13 Temmuz 2012 Cuma 0 yorum

Tek Ortalı Defter

Bir defter tut bana tek ortalı. Sevgini anlat. Hayranlığını, aşkını, sadakatini, hırsını, öfkeni. Dök içine duygularını bana karşı. Kızdınmı ''bugün kızdım sana'' de. Özlediğin zaman ''özledim''. Yüzüme haykıramadığın ''seni seviyorum''larını haykır o deftere. Benle konuşurmuş gibi konuş onunla. Dök içini, tutma.
Birlikte geçen zamanlarımızı anlat. Yaptıklarımızı, güldüklerimizi, ağladıklarımızı. İzlediğimiz filmeleri, oynadığımız oyunlarımızı, gezdiğimiz yerleri anlat.
Yaptığımız şeylerin, anılarımızın notunu al. ''Bugün harika bir gün geçirdim seninle, iyi ki varsın'' de.
Hayallerinden bahset geleceğimize dair, geçmişini anlat benim olmadığım. Benden sakladıklarını anlat ona. Arkamdan çevirdiğin işleri, söylemeye korktuklarını, özlemini duyduklarını.
Sevgini anlat. Sevmiyorsan ''sevmiyorum, öylesine takılıyorum seninle'' de. Nefret ettirdiysem kendimden ''senden nefret ediyorum'' de. Sıkıldıysan ''sıkıldım''.
Tanıştığımız günü anlat. Nasıl nerede tanıştık, üzerimde ne vardı, üzerinde ne vardı. O an duyduğun heyecanı anlat, o anki hevesini, aşkını.
Her günümüzü anlat o deftere. İlk günkü gibi mi aşkın? azalmış mı? artmış mı? Mutlu musun benimle, yoksa isteklerini karşılayamıyor muyum?
Bir başkasından hoşlanırsan benle birlikteyken, ''artık bir başkası var'' de. Aldattıysan ''aldattım'' de. Aldatıldığını düşünüyorsan şüphelerinden bahset.
Benden beklentilerini anlat. İlişkimiz ne yöne ilerlesin, nasıl mutlu olursun, yarın ne yapmak istersin, ne hediye alsaydım sevinirdin anlat. Aldığım hediyeler hoşuna gitmiyorsa yüzüme ''aaa aşkım çok beğendim''lerini yalanla o defterde. ''Böyle hediye mi olur?'' de. 
Beni sevdiğini anlat. Hayalini kurduğun çocuklarımızı, evimizi, işimizi, hatta komşularımızı.
Sevgi sözcükleri yaz yüzüme söylemeye utandığın, ağızından kaçtığında yanağının al al olduğu sözleri yaz. Ve benim sana söylediğim ve havalara uçtuğun sözleri anlat ona. 
Tutma hiç bir şeyi içinde, benle konuşur gibi konuş onunla. Sırdaşın olsun.
Tarih tarih, satır satır saklı kalsın bir defterde. İlerde ayrılsak ta buruşmuş kağıtlarda, bir alevin küllerinde, ya da bir denizin dibinde daima yaşasın, yalan olmasın aşkımız, bir yalansa bile.
10 Temmuz 2012 Salı 0 yorum

Kendine Bir Çay Koy Otur Dinle

Merhaba benim sevgili biricik okurlarım. Şimdiye kadar hep ona yazdım o mal görmedi ama siz okudunuz. Siz benim halime oturup üzüldünüz, siz ''vay be çocuğa bak amına koyim amma da sevmiş kızı keşke yerinde olsaydım'' ya da ''keşke biri beni bu kadar sevseydi'' dediniz. Siz halime üzüldünüz, belki sizin de benim gibi bir yaşanmışlığınız var kendinizden satırlar buldunuz oturup ağladınız. Bırak kanka bırak hiç üzülme benim yerime de kendin için de. Aylar oldu ben burda yazıyorum belki görüyor görmezden geliyor belki hiç görmüyor bile. Boşu boşuna burda klavyemin tuşlarını dövüyorum amk. Sen de bırak onun için üzülmeyi git kendine bir çay koy gel sana hayallerimi anlatayım. Bekliyorum hadi koş.
Heh aldın mı çayını? Afiyet olsun canım benim. Şimdi rahat rahat kafanı sikebilirim izin verirsen :)
Şimdiye kadar hiç tam anlamıyla mutlu olmadım ben. Çok seçiciyim belki o yüzden. Ama kimseyle de çıkmak için çıkmadım. Hep ciddiydim. Şu sikimsonik burçlara inanmam ama galiba gerçek o zamazingolar. Yengeçim ben karakterim öyleymiş. Tam bir romantik erkeği. Sevgililerimle konuşurken öyle yerlerden öyle romantik laflar çıkarırdım ki ben bile şaşırırdım hep. Mükemmelsin derlerdi bana. Bir sevgili olarak gerçekten bence de mükemmeldim evet. Ama aynı zamanda çok ta kötü bir sevgiliydim. Kötü bir huyum var çok umursamazım. Öyle böyle değil çok. Kafama eser saatlerce mesaj atmazdım, bazen günlerce, aşırı ilgiye gelemezdim, sürekli mesajlaşmak isteyen tipler yok mu aman allah illallah ettirirlerdi bana. Hiç sevmem mesajlaşmayı. O konu açma stresi yok mu öldürür beni. En uyuz olduğum şey ''ee?'' dersin konu aç gibilerinden o da sana 'eee' derya çıldırırdım. Konu açabilsem açarım heralde koydum malı madem bütün gün mal gibi mesajlaşmak zorundayız sen aç konuyu, dimi kanka? Olum sen nasıl bir malmışsın dediğini duyar gibiyim :D Ciddi ciddi ben böyleyim.
Öyle biri olmalı ki aradığım kişi, çok sıkmamalı beni. Ben aldatmam seversem, güvenmeli bana, bende ona, rahat olmalı her konuda. Gerekirse onunla birlikte yaşayalım. Her daim elimin altında olsun özlemeyeyim bile. En iyi dostum olsun aynı zamanda. Okey oynarken yanlışlıkla okey attı diye alıp azını burnunu kırayım. Yok lan o kadar da değil, küfür ederdim ama o kesin. Sonra ne biliyim gelsin evimi toplasın benim, yemek yapsın bana. Sonra gelsin uyandırsın beni, uyandırdı diye de küfür edeyim. Uzaktan gören sevmiyorum sasın hep ama öyle seveyim ki öl desin öleyim.
Birlikte uyuyayım onunla, birlikte uyanalım. Hafta sonu klube gidelim içelim deli gibi. Sabah kalkamayalım. Okula geç kalalım gerekirse. Sınavlara birlikte çalışalım, okula birlikte gidelim. Ben küfür ederim çok, bir birimize avaz avaz küfür edelim ama sadece birbirimize, dışarıda hanım hanımcık biri olsun. Evimiz için alış veriş yapalım. Parti düzenleyelim evimizde, tüm dostlarımız gelsin. İçelim, sıçalım, eğlenelim. Tabu oynayalım, anlatamayınca kızayım ona. Kırılsın herkesin içinde ona bağırdığım için, herkesin içinde özür dileyip, öpüp alayım gönlünü. Herkes gidince birlikte toplayalım evimizi, ''yoruldum'' deyip atayım bir köşeye kendimi. ''Banane ben tek başıma toplamam'' diye gelip beni kaldırmaya çalışsın, gıdıklasın, vursun, tırmalasın beni. Canımı acıttığı için kızayım, yine kırılsın yine öpüp affettireyim kendimi.
Her günüm onunla geçsin, her dakikam. Mükemmeli yaşatayım ona her anlamda. Mükemmel bir çift olalım.
Şimdilerde tek hayalim şu üniversite işi olsun da şehir dışına çıkayım, güzelinden temizinden bir kız bulayım ''çıkacaksın ulan benle yoksa amına koyarım rahat bırakmam seni'' diyeyim her günüm onunla geçsin, o beni sevsin ben ona öleyim. Onu anlatayım artık size mutluyum diyim, mutluyum amk. Sevinin sizde benim için. Üzülmeyi bırakayım artık. Tek isteğim bu.

7 Temmuz 2012 Cumartesi 1 yorum

Doğum Günü Çocuğu

                                                                                                                     08.07.2012-02:25

Bugün 19. yaş günüm. Normal insanlar gibi mutlu olmam gereken bir gün ama içim her seferkinden daha buruk. Mesaj atmaman daha çok koyuyor bugün, yanımda olmaman, elimi tutmaman, yanağıma ufak bir öpücük kondurmaman, sarılmaman, en kötüsü beni sevmemen.
Herkes beni mutlu etme peşinde. Hepsinin ağzında aynı laf ''doğum günün kutlu olsun, nice yıllara, iyi ki doğdun.'' Sen yokken ne kadar kutlu olabilir doğum günüm? Sen olmadan nice yılları ben ne yapayım? Seni kaybettim be ben, kaybettim. Keşke doğmasaydım hiç, ne iyi ki doğması?
Birisi bana bu şarkıyı armağan etmiş. Senden gelmesini öyle isterdim ki. Oysa sen her zaman ki gibi bu satırları okumayacaksın bile.
Keşke yanımda olsaydı beni sevseydi. Allah'ım nolur bir ''iyi ki doğdun'' desin, yoksa bugün bir an önce bitsin.
                                                                                  İmza: Doğum Günü Çocuğu


 
;